Kırışıklık Tedavilerinde Hangi Botoks Kullanılır ?

Kırışıklık Tedavilerinde Hangi Botoks Kullanılır ?

Günümüzün gelişmeye devam eden medikal teknolojileri sayesinde her geçen gün daha iyiye ve daha güzele, daha pratik ve konforlu şekilde kavuşuyoruz. Medikal teknolojiler her ne kadar büyük gelişmeler gösterse de bazı uygulamalar var ki ne modası geçiyor ne de bizler üzerindeki etkisini yitiriyor. Örneğin botoks uygulamaları…

Botoksu çok uzun yıllardır başta kırışıklık tedavisi olmak üzere birçok alanda etkin olarak kullanıyoruz. Gerek konforlu olması gerek kısa sürede uygulanabiliyor olması gerekse işlemden sonra sosyal hayatı kesintiye uğratmaması nedeniyle sıklıkla başvurulan bir işlem olan botoks, son yıllarda görselliğin daha da ön planda çıkması nedeniyle özellikle kırışıklık tedavilerinde daha da fazla kullanılmaya başlandı.

Kırışıklık tedavilerinde kullanılan botoks, başta mimik kırışıklıkları olmak üzere yüzün pek çok bölgesinde kullanılmakla birlikte özellikle son yıllarda önleyici tedavilerin gelişmesiyle artık sadece kırışıklık gerçekleştikten sonra değil kırışıklığın gerçekleşmesini engellemek için de kullanılıyor. Tabii ki söz konusu yaşlanma olduğunda zamanı durdurmak veya zamana büyük oranda meydan okumak pek mümkün değil. Ancak önleyici botoks uygulamaları olarak geçen mikro botoks işlemleri ile kırışıklıkların önüne büyük oranda geçilmesi, günümüzde mümkün hale geldi.

Şöyle ki önceden kırışıklıklar için yapılan botoks işlemlerinde, botoks maddesi kırışıklığın olduğu bölgedeki kaslara enjekte edilerek oradaki kasların paralize edilmesini sağlıyordu. Böylelikle oradaki kaslar daha az kasılıyor ve akabinde kırışıklık olan bölgedeki kırışma seviyesi azalıyordu. Ancak yaşlılık karşıtı uygulamalar kapsamında yapılan botoks işlemlerinde, ki bu işlemlere mikro botoks uygulamaları deniyor, botoks maddesi klasik botoks işlemlerinde olduğu gibi kaslara değil deri ve deri altı dokulara enjekte ediliyor. Böylelikle deri altındaki bağ dokular ve kollajen lifleri bu enjeksiyon sayesinde anti-aging yani yaşlanma karşıtı etki göstererek kişilerin cildinin daha az kırışmasına yardımcı oluyor. Daha az diyoruz çünkü her ne kadar etkili ve güvenilir bir işlem olsa da günün sonunda yaşlanmayı tamamen durdurmak mümkün değil. Ancak doğru uygulamalarla ve başarılı kombinasyonlarla yaşlanma karşıtı protokoller uygulayarak kişilerin daha güzel yaş alması sağlanabiliyor.

Mikro botoks işlemleri de tıpkı klasik botoks işlemleri gibi klinik ortamda yapılan ve çok kısa sürede tamamlanan işlemlerdir. Dolayısıyla işlemden sonra hastalar rahatlıkla sosyal hayatlarına dönebilir, günlük rutinlerine devam edebilirler. Mikro botoks işlemlerini klasik botoks işlemlerinden ayıran bir diğer özellik de klasik botoks işlemlerine göre daha genç yaşlarda yapılmaya başlanmasıdır.

Klasik botoks uygulamaları genellikle 30’lu yaşların başından itibaren yani ciltte kollajen üretiminin azaldığı, cildin elastiklerini kaybetmeye ve deforme olmaya başladığı dönemden itibaren yapılırken mikro botoks uygulamaları genellikle 20’li yaşların başlarında veya ortalarında yapılan işlemlerdir. Bunun nedeni mikro botoks işlemlerinin önleyici uygulamaları olmasıdır.

Önleyici uygulamalar oldukları için kırışıklık problemi henüz tam olarak ortaya çıkmamışken yapılan böylelikle olası bir kırışıklık probleminin önüne geçilen işlemlerdir.

Tabii ki söz konusu güzel yaşanmak olduğunda günümüzde başta söylediğimiz gibi birçok medikal tedaviler, pek çok uygulamalar söz konusudur. Ancak mikro botoks, gerek herkes için erişilebilir olması gerek sağladığı etkiler nedeniyle günümüzde sıklıkla tercih edilen uygulamalardan biri de olmaya devam etmektedir. Mikro botoks uygulamaları, mutlaka uzman tarafından yapılması gereken işlemlerdir. Buna özellikle belirtiyoruz, çünkü söz konusu botoks olduğunda işlem konforlu, pratik ve basit bir işlem olduğu için bazen hastalar tarafından hafife alınıyor. Halbuki enjeksiyon içeren bir işlem olduğu için hemen hemen tüm ameliyatsız estetik uygulamalarda olduğu gibi botoks uygulamalarında da işlem, uzman tarafından ve klinik şartlarda hijyenik koşullar göz önünde bulundurarak yapılmalıdır. Aksi halde hemen hemen her işlemde olduğu gibi mikro botoks uygulamalarında da komplikasyonlar görülebilir, yanlış yapılan botoks işlemleri çeşitli problemlere yol açabilir. Bu problemlerin önüne geçmek adına işlem her ne kadar basit ve konforlu bir uygulama olsa da mutlaka bir klinikte gerçek botoks ürünleriyle ve bir uzman tarafından yapılmalıdır.

Söz konusu botoks uygulamları olduğunda her ne kadar işlem uzun yıllardır yapılsa da halen daha pek çok kişinin aklında botoks uygulamaları ile ilgili birçok soru olabilmektedir. Özellikle mikro botoks uygulamaları, son yıllarda popülerliğini arttırdığı ve klasik botokstan biraz daha farklı olduğu için birçok insanın merakını cezbetmektedir.

Mikro botoks uygulamaları da tıpkı klasik botoks uygulamaları gibi mutlaka klinik ortamda yapılmakla birlikte işlem sonrasında herhangi bir iyileşme sürecine ihtiyaç duyulmaz ki bu, özellikle çalışan kadın ve erkekler için çok önemlidir. Çünkü yüksek iş temposuna sahip kişilerin kendilerine bakmaları, kendilerine zaman ayırmaları oldukça zordur. Bu tür basit ve konforlu işlemler sayesinde hem görünümlerini uzun yıllar iyi bir şekilde koruyabilir hem de iş hayatlarını kesintiye uğratmadan yaşamlarına devam edebilirler.

Bu nedenle özellikle çalışan kesin içerisinde botoks uygulamaları, son yıllarda da mikro botoks uygulamaları oldukça popülerdir. Mikro botoks uygulamalarında da tıpkı klasik botoks uygulamalarında olduğu gibi işlemden hemen sonra uygulama alanına yaklaşık 24 saat su değdirilmemesi gerekir. Onun dışında mikro botoks uygulamalarında işlem sonrasında dikkat edilmesi gereken büyük hususlar söz konusu değildir.

Yaşlanma karşıtı uygulamalar kapsamında yapılan mikro botoks işlemleri, doğru şekilde yapıldığında yani deri ve cilt altındaki dokulara botoks doğru şekilde enjekte edildiğinde uygulamadan yüksek verim alınmaktadır.

Söz konusu güzel yaş almak olduğunda günümüzün teknolojisiyle başarılı uygulamalar söz konusu olsa da kırışıklık oluşmadan cilde müdahalede bulunmak her zaman için daha iyi kabul edilmektedir. Önleyici tedaviler kapsamında yapılan mikro botoks işlemleri de güzel yaş almaya giden yolda birçok kadın ve erkeğin başvurduğu uygulamaların başında gelmektedir.

Mikro botoks uygulamalarının genç yaşlarda yapılıyor olması bazı durumlarda endişelere neden olabilir. Ancak mikro botoks uygulamaları, önleyici işlemler olduğu için bu uygulamaların 30’lu – 40’lı yaşlarda yapılması verimli değildir çünkü bu yaş aralığında cilt, genellikle çoktan kırışmaya başlamış olur.

Yaşlanma karşıtı işlemler arasında kendine üst sıralarda yer bulan mikro botoks uygulamaları, hem kadınlara hem de erkeklere güvenle uygulanabilen işlemlerdir.

Mikro Botoks uygulamalarıyla ilgili sık sorulan sorular

Mikro botoks işlemleriyle ilgili merak edilen soru ve cevaplarını sizler için derledik.

Mikro botoks uygulamaları FDA onaylı işlemler midir?

Piyasada birçok farklı botoks markası bulunmaktadır. Kliniğimizde FDA onaylı botoks markası kullanılmaktadır. FDA onaylı markalarla yapılan botoks işlemleri, güvenilir ve konforlu uygulamalardır.

Mikro botoks ile dudak dolgusu aynı anda yapılır mı?

Botoks uygulamalarıyla dolgu işlemleri, en çok kombine edilen ameliyatsız estetik uygulamalardır. Özellikle daha genç bir görünümü arzulayan kişiler botoks işlemleriyle daha güzel yaş alırken gençliğin simgesi dolgun dudaklara sahip olmanın etkin yolu dudak dolgusu ile de güzelliklerini perçinlemektedirler.

Mikro botoks ağrılı bir işlem midir?

Hayır, mikro botoks uygulaması öncesinde tıpkı klasik botoks işlemlerinde olduğu gibi uygulama alanına anestetik etki gösteren topikal kremler sürülür ve işlem bölgesinde uyuşma elde edilir. Böylelikle uygulama, hastalar için güvenli ve konforlu olduğu kadar ağrısız ve acısız şekilde tamamlanır.

Bize Ulaşın

Daisy Poliklinik Sorularınızı Yanıtlıyor.

    Diğer Tedaviler